OrtaÇağ RPG
Ortaçağ Monarşisinin Bambaşka Dünyasına Göç Etmeye Ne Dersin? Fatastik dünyanın kapılarını senin için ortaçağ ile birleştirdik! Hemen üye ol ve bu büyülü dünyaya yanaş...
OrtaÇağ RPG
Ortaçağ Monarşisinin Bambaşka Dünyasına Göç Etmeye Ne Dersin? Fatastik dünyanın kapılarını senin için ortaçağ ile birleştirdik! Hemen üye ol ve bu büyülü dünyaya yanaş...
OrtaÇağ RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Ortaçağın bağrından kopmuş, engizisyondan büyücülere kadar herşeyin olduğu hayal gücünün sınır tanımadığı Role Playing portalı!
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Simyacılar(Yan Kurgu)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Silas Boia
Leon Örgütü Başkanı/Vampir
Silas Boia


Mesaj Sayısı : 11
Kayıt tarihi : 18/12/09

Karakter Sayfası
Karakterin Adı: Silas Boia
Bağlı Bulunduğu Krallık: Papalık Krallığı
Uyruğu:

Simyacılar(Yan Kurgu) Empty
MesajKonu: Simyacılar(Yan Kurgu)   Simyacılar(Yan Kurgu) Icon_minitimePaz Ara. 20, 2009 2:35 pm

Ortaçağ RPG Yan Kurgusu

Simyacılar(Yan Kurgu) Ortacag%20avrupa%20engizisyon

**Simyacılar Kurgusu**

Evrenin dört elementten oluştuğunu savunan Simyacılar, 12. yüzyılda ortaya çıkmaya başladıkları andan itibaren mucizeler yaratmak, insanları hayata döndürebilmek, madeni altına çevirmek, ölümsüzlük iksiri yapmak ve tüm hastalıklara çare bulmak gibi amaçlar için çalışmışlardır... Ve bunların hepsini sağlayabilecek olan Felsefe Taşı'nı yapmak için büyük çaba sarf etmişlerdir. Bünyesinde simyacıları barındıran çeşitli örgütler kurulmuş ve simyacılar insanlar tarafından saygı ve destek görmüştür. Çeşitli örgütler tarafından simya insanlığa fayda amaçlı düşüncesiyle kullanılmaya başlanmış kimisi ise Felsefe Taşı üzerindeki çalışmalarına ilerlemeye devam etmiş ancak bunun sonucunda zaman zaman birçok insan kaybı yaşanmıştır... Simyacılar elementler, madde, maden vs. üzerinde çeşitli çalışmalar ve incelemeler yapmışlardır... Simyacılar için madde vardı ve farklı şekillerdeydi. Kendi parçalarını yok edebilir ve yeniden istenildiği formda birleştirilebilirdi.
Simya, temel amacı doğrultusunda metaller üzerindeki deneysel çabadan yararlanır. Tüm metaller, kükürt, cıva ve tuzdan oluşur. Tıpkı ana ilkeler gibi bu ilkeler de sentez halinde metallerde bulunur. Cıva, pasif ilke olarak ruh 'u simgelerken, tuz ise maddenin sembolüdür. Kükürt ise ortaya çıkan bütünlükteki enerjiyi, hareket ilkesini temsil eder. Her maddede geçerli olan denge sabiti, bize Altın Oran'ı vereceğinden, cıva, kükürt ve tuzun uygun oranı da altını verecektir bir simyacıya göre.
Simyanın felsefi bir dizge olarak geniş çizgileri kendisini en belirgin şekliyle Felsefe Taşı kavramında gösterir. Oldukça yoğun ve soyut anlatımlara sahiptir ki felsefe taşı... Örneğin 12. yüzyıldan kalma bir metin felsefe taşını şu şekilde anlatır:

"Genç ya da yaşlı, tüm insanlara tanıdık gelir, Tanrı'nın yarattığı her şeyde bulunur, ama hepsi tarafından hor görülür. Zengin fakir herkesin elinden her gün geçer. Hizmetçiler tarafından sokağa silkelenir. Oysa kimse değerini bilmez. İnsan ruhundan sonra, yeryüzündeki en güzel ve krallarla prensleri alaşağı etme gücüne sahiptir..."

Simyacı için temel amaç, mükemmelliğe ulaşmaksa, temel araç ise felsefe taşıydı. Felsefe Taşı, İsa'nın Graal'i gibiydi. Altın değildi ama Tanrı'nın dokunuşu gibi, değdiği her şeyi iyileştirirdi. Kusurları gideren bu güç, cennet çağının habercisiydi. Kaya veya taş ile oldukça az anlatımlarda özdeşleştirilir. Kimi metinlerde "kırmızı bir toz" şeklinde tanımlanırken, kimi anlatılarda "nüfuz edici su" olduğu gözükür. Bazen ilaç, bazen ölümsüzlük besini olarak tanımlanan felsefe taşı, bazı ilginç simgelerle de ifade edilir: "Bir şişenin içinde kalmış, kırmızı renkte bir Kral" olarak. M. Maier'in verdiği örnek ise çok daha ilginçtir:

"Bir erkek ve kadından önce bir çember, sonra bir kare, sonra bir üçgen, son olarak da bir çember yaparsan Felsefe taşını elde edersin..."

Simyacının ulaştığı ölümsüzlük aşamasının temel maddesi olan felsefe taşı, çileli bir yolculuğun sonucudur. Simyacı için asla bir ayrıcalık değildir, ölümle kesilmemiş bir yaşam bütünlüğü simyacı için daha sistematik bir bilgi olanağına açılan bir kapıdır. Bu anlamda, kişisel hayatını zengin ve muhteşem kılacak "felsefe taşı formülüne" sahip olmasına karşın, gerekli gördüğü haller dışında onu, adi madenleri altına dönüştürme yolunda kullanmaz. Simyacı için felsefe taşı, maddi bedenin engellerinin aşılması yolunda kullanılır. Bunun en önemli aşaması ise, yaşlanmayı ve çürümeyi engelleyen ölümsüzlük iksiri kullanımıdır.

Simyacılar sahip oldukları bilgi nedeniyle kendilerini gölgeye çekmişler ve kimlikleri konusunda özellikle dikkatli olmaya çalışmışlardır... Çünkü Papa’nın isteği üzerine peşlerine düşen üstün güçlü 3 yetenekli vampir birer infazcı olarak simyacıları aramaktadır... İnsanların bir takım mucizeler yapması Tanrı ya karşı ve kilisenin gücüne engeldir... Çünkü Avrupa da Hıristiyanlık güçlenmeye başlamıştır ve kilise kendisinden başka güçlerin ortadan kalkmasını istemektedir... Öldürülen simyacılardan yetenekli 7 simyacı kaçmayı başarmışlar ve kimliklerini ortaya çıkarmamak için çeşitli gizlilikler ile yaşamaya çalışmışlardır... Bu 7 simyacı Amazon kadınlarının koruması altına girmişler ve peşlerindeki 3 güçlü vampiri atlatma planalrı yapmaktadırlar...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Simyacılar(Yan Kurgu)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ortaçağ ANA KURGU
» Kurgu Takibi
» Kastilya(Yan Kurgu)
» Leon Örgütü(Yan Kurgu)
» Süikast Kardeşliği (Yan Kurgu)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
OrtaÇağ RPG :: Kara Tahta :: Kurguhane-
Buraya geçin: