OrtaÇağ RPG
Ortaçağ Monarşisinin Bambaşka Dünyasına Göç Etmeye Ne Dersin? Fatastik dünyanın kapılarını senin için ortaçağ ile birleştirdik! Hemen üye ol ve bu büyülü dünyaya yanaş...
OrtaÇağ RPG
Ortaçağ Monarşisinin Bambaşka Dünyasına Göç Etmeye Ne Dersin? Fatastik dünyanın kapılarını senin için ortaçağ ile birleştirdik! Hemen üye ol ve bu büyülü dünyaya yanaş...
OrtaÇağ RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Ortaçağın bağrından kopmuş, engizisyondan büyücülere kadar herşeyin olduğu hayal gücünün sınır tanımadığı Role Playing portalı!
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 -Kanla Sulanmış Anlaşma-

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Alexander Sextus
Game Admin/Papa
Alexander Sextus


Erkek Mesaj Sayısı : 57
Kayıt tarihi : 17/12/09
Yaş : 32
Konum: : Vatikan

Karakter Sayfası
Karakterin Adı: Alexander Sextus
Bağlı Bulunduğu Krallık: Papalık Krallığı
Uyruğu: İtalyan

-Kanla Sulanmış Anlaşma- Empty
MesajKonu: -Kanla Sulanmış Anlaşma-   -Kanla Sulanmış Anlaşma- Icon_minitimePtsi Ekim 11, 2010 4:38 pm

Papa, mülkiyetinin en üst katında Vatikan'ın ve Avrupa’nın hükümdarı olma vasıfları ile birlikte toplantı odasına doğru ilerliyordu. Sabaha karşıydı, muhafızlar dışında tüm rahipler ve rahibeler, hizmetkârlar odalarına çekilmiş derin bir uyku uyuyorlardı. Bu saatte ayakta olmasının önemli bir sebebi vardı elbette. Gözünde sinsi bir ifade elinde gümüş bir şamdanla bu gizli toplantının yapılacağı odaya gidiyordu. Muhafızlara 'Tüm kapıların kapalı kalmasını sağlayın. Gelen kim olursa olsun bu kapılar asla açılmayacak!' emrini verdi ve enteresan kapının kolunu iterek içeriye ilk adımı attı.

Büyük salon oldukça karanlıktı. Elinde tuttuğu loş ışığı etrafında gezdirdi ve görülmeye değer bir şeyler aradı. Üzerinde dua ederken giydiği cübbesi vardı. Kalbur duruyordu ve oldukça tedirgindi. Kirpiklerini sürekli kırpıyor ve var olan karanlıkta bir şeyler görmek istiyordu. İçeride olduğuna emin olduğunu bildiğinden temkinli davranıyordu. Odanın içerisinde doğru birkaç adım daha attı ve tam ortasında durup bekledi. Gücünün sınırları dünyayı hapsetmiş olan adam ne yapıyordu gecenin bu saatinde bu karanlık odada tek başına?

"Baban seni bekliyor Silas! Çık ortaya hadi..." dedi yüksek sesle. Sesi geniş salonun her yerinde yankı yaratmıştı. Odanın camlarından giren ay ışığı ise ürkütücü bir ambiyans oluşturuyordu. Papa'nın düşünceli tavrı, az sonra kulağına gelen tıkırtılarla sona erdi. "Burada olduğunu biliyorum! Asla geç kalmazsın..." Sözlerinin bitiminde yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi. Gözleri odanın diğer ucunda yanmaya başlayan minik aleve dikilmişti, sonrasında bir bir yanan meşalelere. Öylesine hızlı aydınlanıyordu ki ortalık, insan elinin değemeyeceği kadar kusursuzdu. Fakat hala onun gölgesini dâhil görebilmiş değildi Alexander. Yaşlı vücuduyla şaşkın bakışlar arasında tamamen aydınlanan salonun içerisine göz gezdirdi. Hiç bir şey yoktu. Ya da istenildiği gibi göremiyordu. "Oyun oynamayı kes!" dedi sert bir ses tonuyla. Etrafından rüzgâr kadar güçlü bir kuvvetin estiğini hissetti ardından onun salonun diğer ucunda olduğunu gördü. Siyah cübbesi ve akıl almayacak mükemmellikteki yüzüyle, bir kadın için fazla güçlü bir erkek içinse fazla zarif bir beden ona doğru yaklaşıyordu.

Aydınlanan salonun, varaklarla parlayan duvarları zenginliğin ve lüksün sınırlarını zorlamıştı. Odanın ortasında yaklaşık elli kişinin oturabileceği büyüklükte uzunlamasına dikdörtgen bir masa duruyordu. Altın işlemeli sandalyelerse bu dini sarayı herşeyden özel kılıyordu. Yanan yüzlerce mum, devasa salonu yıldız gibi parıldatmaya yetmişti. Yerdeki halılar tüm ihtişamı ile tanrının eli değmiş gibi görünüyordu. Masa'daki İncil, altın bir kutunun içinde muhafaza edilmişti. Pencerelerde salınan perdeler en mükemmel ipek kumaşlar ile dokunmuştu belli ki.

Alexander, kırışmış yüzüyle kendisine yaklaşan gençliğe imrenerek bakıyordu. Hiç yaşlanmadan Tanrı'ya karşı gelmek? Cezası ölüm olmalıydı. Ama öncellikle onunla görülmesi gereken güzel bir hesabı vardı. İnsan dışı varlık, siyah kapüşonunu çıkarmadan yavaş adımlarla papanın bulunduğu yere bir metre uzaklıkta bekledi ve ifadesiz bir yüzle ona baktı. Bir şeyler söyleyecekti belki de...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ortacag.yetkin-forum.com
Silas Boia
Leon Örgütü Başkanı/Vampir
Silas Boia


Mesaj Sayısı : 11
Kayıt tarihi : 18/12/09

Karakter Sayfası
Karakterin Adı: Silas Boia
Bağlı Bulunduğu Krallık: Papalık Krallığı
Uyruğu:

-Kanla Sulanmış Anlaşma- Empty
MesajKonu: Geri: -Kanla Sulanmış Anlaşma-   -Kanla Sulanmış Anlaşma- Icon_minitimePtsi Ekim 11, 2010 5:24 pm

Gözlerden uzak kalenin taş duvarları arasından çıkması gerekiyordu. İlk defa bu kadar süre beklemişti burada... Uzun yıllardır kocaman ağaçların kapadığı derinlerdeki bu kale onun eviydi o ne kadar misafirhane gibi hissetsede... Geceye doğru örgütten bir haberci Papa nın mesajını iletmek için gelmişti Silas'a. Pencerenin kenarında bir koltuğun üzerinde oturuyordu ve yine üzerinde her zamanki peleriniyle birazdan kapıdan girecek olan adamı beklemeye koyuldu. İçeri giren genç bir çocuktu, demek Papa böyle gençleri de almaya başlamıştı artık örgüte... Tanrının habercisi papanın görevlendirdiği adam olmak... Ne de gurur vericiydi kim bilir o genç için...
Genç eğildi ve hakkında en ufak birşey bilmediği Silas'ı selamladı... Yüzünü kaldırmaya cesaret edemiyor ancak tavissizce yalnız başına bu kaleye girecek cesaretiyle görevini bildirmeyi bekliyordu."Efendim. Sevgili babamız sizinle şafak sökmeden her zamanki toplantı odasında görüşmek istediğini bildirmemi istedi." dedi genç sesinin tonunu kontrol etmeye çalışarak hala yüzünü kaldırmıyor mümkünse hiç bir fikir sahibi olmadığı halde aşırı korkup saygı duyduğu bu kişiye bakmaya cüret etmeden gitmeyi planlıyordu müsadesini alıp. Silas Papa nın arada bir bu şekilde yolladığı haberlerin maksadını anlıyordu elbette. Burnundan umursamaz bir gülümsemeymiş gibi sessiz bir nefes verdi dışarıya. Dirseğini koltuğun ahşap işlemeli kenarına yasladı ve elini yumruk yapıp çenesine destek yaptı. "yaklaş..."dedi gayet rahat ve herzamanki duruluğuyla çıkan sesiyle.
Çocuk duyduğu kadın sesine ayrıca şaşırmışken duymayı beklediği şey de bu değildi elbette. Sessizce yutkundu ve yaklaşmaya başladı başını kaldırmadan.Yanlış bir şey yapıp yapmadığını düşünerek korkmaya başlamıştı. Silas ın önünde durdu ve tek dizinin üstüne çöküp başı eğik Silas ın sesini duymayı bekledi.
Dışardan loş bir ay ışığı yüzünün kenarına hafifçe vuruyordu. Beyaz teni kalenin gri aydınlanan taşlarının önünde o karanlık cüppenin altında fazla güzeldi. Boşta kalan elini çocuğun çenesinin altına götürdü ve yüzünü kaldırdı. Çocuğun merak içindeki gözleri karşısında durgunca bakan mavi gözlerle ve yarısına ışık vuran hiç beklemediği bir suratla karşılaşmıştı. Silas durgun ifadesini bozmadan sesindeki aynı ciddilikle "Kaç yaşındasın?..." dedi ve çocuğun titreyerek çıkan sesinden dökülen sözcük"on dokuz" oldu...
Silas elini çocuktan çekti ve oturduğu yerden kalkıp kapıya doğru acelesizce yürümeye başladı adımları farkedilmeyecek kadar sessizdi herzamanki gibi.Durdu ve yüzünü arkaya çevirip yerde hayret ve ürküntünün sinirlerinin en uç noktalarına verdiği garip hisle kalakalmış gence baktı... "Önüme bir kemik gibi atıldığının farkında mısın..." Çocuk başını hafifçe çevirdi ve birazda o yüze bakmaya cüret edemeyerek tereddütle yarıda bıraktı. Silas son bir şey söyleyip kaleden çıkıp gitmişti..."Döndüğümde gitmiş ol..."

İşte gelmişti yıllardır insanların infaz kararının Sectus un keyfi tarafından kesildiği toplantı salonuna. İhtiyar yaklaşıyordu her zamanki temkinli adımlarıyla. Büyük kapı papanın geçebileceği kadar aralanmış ve ardından kapanıp odanın karanlığında birisi varla yok arası birisi yaşlı bir adamın yorgun nefesi iki nefes başbaşa kalmıştı... Papa elinde mumla oraya buraya gezinip duruyordu. Şu düzenbaz ihtiyarın nasıl bir pislik olduğunu bilmese bu sabırsız adımları komik bile bulacaktı belkide. "Burada olduğunu biliyorum! Asla geç kalmazsın..." yerinden kıpırdadı papanın bu sözleri üzerine ve eline duvardaki yanmayan meşalelerden birisini alıp papanın yanında belirdi ve onun elindeki mumlardan meşaleyi tutuşturup odadaki mumları yaktı zarif hızıyla."Oyun oynamayı kes!" Papanın yanından karşısına doğru geçerken onun elindeki mumları söndürdü ve durdu. "Kaba olma ihtiyar adam. ben seni düşünüp odayı aydınlattım yalnızca... Bir yere takılıp düşseydin bu senin yaşındaki biri için tehlikeli olurdu." dedi manidar bir gülümsemeyle ve durgun gözleriyle doğrudan papanın gözlerine bakmayı sürdürdü. "Buraya gelmememin sebebini ikimizde biliyoruz... Senin beyazına gri diyenleri kabullenemeyen keyfin kimin canını almamı istiyor bu kez." desede papanın yüzünde bu kez her zamanki pislik bulduğu hırstan daha sinsi bir ifade vardı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexander Sextus
Game Admin/Papa
Alexander Sextus


Erkek Mesaj Sayısı : 57
Kayıt tarihi : 17/12/09
Yaş : 32
Konum: : Vatikan

Karakter Sayfası
Karakterin Adı: Alexander Sextus
Bağlı Bulunduğu Krallık: Papalık Krallığı
Uyruğu: İtalyan

-Kanla Sulanmış Anlaşma- Empty
MesajKonu: Geri: -Kanla Sulanmış Anlaşma-   -Kanla Sulanmış Anlaşma- Icon_minitimeÇarş. Ekim 20, 2010 7:52 pm

Kadının tüm mükemmelliği ile parıldayan derisi, pencereden içeri giren ay ışığında ürkütücü gibi görünüyordu. Hangi canlı bu kadar güzel ve hatasız olabilirdi? Tanrı'nın gazabına uğramış bu türün neden hala bu kadar muazzam olduklarına akıl sır erdiremiyordu Alexander. Yetmiş yıla meydan okuyan bedeni bu efsanevi katili mum ışığında görmekte güçlük çekiyor da olsa, onu çok iyi tanıyordu. Kızı olarak tanımladığı kimliği belirsiz ölüm tanrıçasına gururlu gözlerle bakıyor ve hayatında süregelen sinsilikleri gözlerinin önüne getiriyordu. Tanrıya ve buyruklarına karşı gelen tüm kafirleri dünyadan silecekti! Hem de sonsuza kadar.

Papa, karanlık kadının ruhundan kopuveren cümleyi dikkatlice dinledikten sonra sinsi bir kahkaha attı. Etraftaki loş aydınlıkta, karanlığı delen parıltıları birbir söndürmek ve dünyaya tanrının gölgesi olarak düşmek istiyordu. Bunun için Silas'ın efsanevi güçlerini kullanmaktan mahrum bırakmayacaktı kendini. Örgütünün liderini derin sancılarla ağırlamaktansa, güler yüzle karşılayıp gönlünü alması gerekiyordu. Kadının kabaca aksanını ve hoş olmayan tavrını bir kenara iterek, tek kaşını kaldırdı ve sakalını kaşıdı papa. Elinde tuttuğu asayı yere bir kaç defa vurdu.

"Bu kez görevin çok daha eğlenceli çocuğum!" dedi boğuk bir sesle. Uzaktan şirin görünüyordu. Ancak zihninde kükreyen aslanlar hemen çıkarıveriyordu kişiliğini ortaya. Kadın, bunu yıllar önce sezmiş olacaktı ki, Alexander'ın gücüne meydan okurken bir yandan da ona itaat etmek zorunda olduğunu bildiğinden sessiz kalıyordu. Bu her ikisinin de hoşuna gitmişti tabiî ki. Papa, yarım kalan sözlerine kadının meraklı bakışlarının arasında devam etti. "Biliyorsun ki bu yaşlı adam artık korkuyor karanlıktan. Sana onu koruman görevini veriyorum. Tabii kabul edersen?". Sözlerinin bitiminde hiç bir canlının reddetmeyeceği bir tona bürümüştü sesini. Papalık makamını korumak için her şeyini hiçe saymış ve bir kâfirden yardım dilemişti. Peki, bunca koruma içinde neden, Silas'ın korumasına ihtiyaç duyuyordu bu yaşlı adam? Etrafta her geçen gün yayılan radikal din reformcularının suikast planları canını sıkıyordu. Üstelik kendisine karşı kurulmuş gizli örgütlerin de istihbaratları kulağına ilişmişti çoktan…

"Yapman gereken çocuğum, benim canımı tehdit edecek canlıları ya da cansızları Vatikan sınırlarına dâhil girmeden yok etmek!" Emir verilmişti. Başarısızlığa yer yoktu. Işığın kudretine, gölgelerin gücüne ve karanlığın hezimetine sahip bu kadın, her ne durumda olursa olsun yok etmek için yaratılmıştı ve görevini Papa'nın kutsallığı için yapıyordu. "Sana cennet vaat edeceğim yavrum!" dedi son sözlerinde...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ortacag.yetkin-forum.com
Silas Boia
Leon Örgütü Başkanı/Vampir
Silas Boia


Mesaj Sayısı : 11
Kayıt tarihi : 18/12/09

Karakter Sayfası
Karakterin Adı: Silas Boia
Bağlı Bulunduğu Krallık: Papalık Krallığı
Uyruğu:

-Kanla Sulanmış Anlaşma- Empty
MesajKonu: Geri: -Kanla Sulanmış Anlaşma-   -Kanla Sulanmış Anlaşma- Icon_minitimeÇarş. Ekim 20, 2010 8:55 pm

Loşça aydınlanmış geniş odada papanın yaşlı sesi hafifçe yankılanıyordu mumun titrek ışığında da görmek mümkündü bu yankılanmaları. "Biliyorsun ki bu yaşlı adam artık korkuyor karanlıktan. Sana onu koruman görevini veriyorum. Tabii kabul edersen?" Silas yüzünde herhangi bir mimik olmadan papanın kısa aralar verdiği cümlelerin sonunu bekliyordu cevap vermek için. İşin gerçek tarafı papanın da bildiği gibi Silas ' ın bütün bunları yapmış ve papa son nefesini verene kadar yapacak olmasının tek nedeni aradaki anlaşmalarıydı. İnsanları hiç mi hiç umursamazken özelliklede böyle çıkarcı bir ihtiyarı korumak içinden gelerek yaptığı birşey değildi elbette. İkisi de baştan bunları kabullenerek yapmıştı bu anlaşmayı zaten.
"Yapman gereken çocuğum, benim canımı tehdit edecek canlıları ya da cansızları Vatikan sınırlarına dâhil girmeden yok etmek!" Direk olarak bir infaz beklemediği en başından anlaşılır olsa da bütün Vatikan genelinde tetikte olmasını istemesi için bu ihtiyarın gözüne ciddi anlamda batan, yoluna çıkan birileri olmalıydı... Bu can sıkıcıydı biraz, arada bir Vatikan sokaklarına o insan kokusunun arasına karışması gerekicekti belki de... Kalabalık, birçok insanın bir arada olması kendisi açısından huzursuz bir durumdu. İnsanların acınası muhabbetlerine katlanmak zorunda kalacaktı ve ne kadar süreceği de belirsizdi kim için olacağı da... İfadesi değişmeden ve mavi donuk gözlerini ihtiyardan ayırmadan "İlk kez kim olacağı konusunda serbest bırakıyorsun... Baştan belirtmem gerekir başını önüne attığım biri için sonradan bana sitem etmeyi düşünme öyleyse ihtiyar... Arkanı kollar görünüp aslında seni devirmek isteyen fazla kişi var etrafında... Duymam gereken bir cümleye bir harekete kalıyorsa eğer, kendi adamlarını kaybetmeye hazır ol..." dedi dudaklarının kenarını hafifçe yukarı kıvırırken. Şimdiye kadar hep bir isim listesi olurdu, papanın nişan alanında belli bir kişi olurdu. Bu sefer Vatikan da oyalanıcak sakin bir yer bulması gerekicekti.

Papanın yaşlı sesi bir kez daha duyuldu büyük loş odada."Sana cennet vaat edeceğim yavrum!" Bu adam belkide yarım yüzyıldır durumla dalga geçebilmesini sağlayan tek kişiydi... Kesinlikle iğneleyici ve dramatik esprilerdi bunlar. Gözlerini kapadı ve güldüğünü belli eden bir edada dışarı nefes verdi birkaç kez yüz ifadesi çok değişmeden. Yeniden gözlerini açtı ve ihtiyarın cevap bekleyen tonton suratına baktı. Dudağını yeniden hafifçe yukarı kıvırdı. "Yarım yüzyıldır kurtulamadığın tek kötü gerçek te şu espriler..." dedi ve birden olduğu yerden kaybolup papanın arkasında belirdi ve elini ihtiyarın omzuna koydu. Bu elinin altındaki adamı kaç kez öldürmek yok etmek istemişti... Ancak Silas ın eline kalmayacak tek ölümdü belki de... Kulağına eğildi hafifçe "Cehennemden iki kişi çıkmış... Birisi kendini bile cennete inandırmaya çalışırken insanlara cennetin anahtarını sunmuş... diğeri de insanların iğrenç kalbindeki cehenneme düşmüş... " dedi ve mumları yaktığı hızla söndürerek uçuşan perdelerin yanında belirdi ve başını hafifçe sola döndürdü, dışardaki donuk ışık beyaz yüzüne vurdu... "En azından sana gerçekten inanan çocukları önüme birkez daha kemik gibi atma Alexander. Aramızdaki sözleşme de bana yemle beslediğin bir canavar gibi davranmanı gerektirecek bir beklentim olamaz." Sonra gözlerini papaya çevirdi."Bakalım kelle koleksiyonuna ne tür tipler ekleyeceğiz. Sen sıkı bir koleksiyoncusun cehennem yoldaşım..." dedi ve gülümsedi karşılık veren bir ifadeyle. Bu papanın iğneleyici şakasına karşılık bir oyundu.
Ardından camdan aşağı serin havanın içine atladı ve Vatikanın sokaklarına süzüldü...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
-Kanla Sulanmış Anlaşma-
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
OrtaÇağ RPG :: İtalyan Toprakları :: Papalık Krallığı :: Vatikan-
Buraya geçin: