OrtaÇağ RPG
Ortaçağ Monarşisinin Bambaşka Dünyasına Göç Etmeye Ne Dersin? Fatastik dünyanın kapılarını senin için ortaçağ ile birleştirdik! Hemen üye ol ve bu büyülü dünyaya yanaş...
OrtaÇağ RPG
Ortaçağ Monarşisinin Bambaşka Dünyasına Göç Etmeye Ne Dersin? Fatastik dünyanın kapılarını senin için ortaçağ ile birleştirdik! Hemen üye ol ve bu büyülü dünyaya yanaş...
OrtaÇağ RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Ortaçağın bağrından kopmuş, engizisyondan büyücülere kadar herşeyin olduğu hayal gücünün sınır tanımadığı Role Playing portalı!
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Jeanné Alain La'Bruyére

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Jeanné Alain Fraen
Frank Prensesi
Jeanné Alain Fraen


Kadın Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 09/10/10
Yaş : 33

Karakter Sayfası
Karakterin Adı: Jeanné Alain La'Bruyère
Bağlı Bulunduğu Krallık: Frank Krallığı
Uyruğu: Fransız

Jeanné Alain La'Bruyére Empty
MesajKonu: Jeanné Alain La'Bruyére   Jeanné Alain La'Bruyére Icon_minitimeC.tesi Ekim 09, 2010 10:39 am

Gecenin koyu sessizliğini yırtan, acı dolu çığlıkla genç kadın hala yürümekte olduğu halde hızla omzunun üstünden geriye baktı. Bu hızlı hareketle, düz siyah saçları hızla savrulmuş, yüzüne düşmüştü. Önüne dönüp yürümeye devam etti. Nefes nefese kalmıştı. Ancak biraz sonra yavaşlamaya başladı çizmelerinin sesi artık daha silik geliyordu. Sonunda tam olarak durdu, nefesini düzeltebilmek için derin derin nefes aldı ve yaptığından pişman olacağını bile bile geriye döndü. Çığlığın geldiği ara sokağa doğru koşerken, sürekli etrafını inceliyordu. Sonunda kimseyi görmeden, sokağın başına gelebilmişti. Gölge orada öylece yatıyordu. Ve bu Alain’i rahatsız ediyordu. Bir an yanına gidip gitmemekte kararsız kaldı. Ancak sonra buraya kadar gelip dönemeyeceğini fark etti. Gölge, derin derin nefes alırken, bir yandan kıpırdanıyor bir yandanda garip iniltiler çıkarıyordu. Alain kabanının şapkasını çekip, atkısını yüzüne bağladı. Şimdi bir tek koyu yeşil gözleri görünüyordu. Sabit bakışlarını, gölgeye dikti, tam yanında dururken ve soğuk sert bir sesle;

“Kıpırdama! Eğer kıpırdarsan çekip giderim.” dedi, gölge ayak ucunda yüzünü ona dönmeye çalışıyordu. Sonunda başardı ancak bakışlarından ve tamamını göremediği bu yüzden korkmuş olacak ki, gözlerini olabildiğince çok açtı. Alain umursamadan yanına çömeldi. Yüzü kan içerisindeydi ve çok derin kesikler yoktu ancak kan kaybı onu öldürebilirdi. En çok kanıda omzunun altındaki yaradan kaybediyordu. Onu sarma ihtiyacı duyarak;

“Bir atkın var mı?” dedi yine ifadesiz bir tonda. Yaralı, başını ‘hayır’anlamında sallamaya çalışırken, yüzü acıyla kasıldı. Alain, bir an tereddüt etti ardından, yüzündeki atkıyı hızla çekti. Böylece kimliğini ifşa etmiş oluyordu. Yaralının gözlerindeki şok ifadesini tanıyordu. Kesinlikle ona yardım etmesine daha çok şaşırmıştı şimdi, genç kadının düzgün yüzhatları, dolgun dudakları ve solgun renk tenini tanıyınca.

“Evet, o benim.” dedi Alain gözleri nefretle kararırken. “Sizin adaletinize, asıl adaletsizliğe meydan okuyanlardan biri. Sizin devletinizden, dininizden, milletinizden reddettiğiniz.” Elbette, o da yaralıyı tanımıştı. Yaltakçı hainin biriydi.

“Aslında, dünyanın pisliklerden arınması için seni bırakmalıydım. Ama ne yazık ki bunu yapamam ben.” Dedi atkıyı sara bilmek için yaralının üzerindeki kazağı yavaşça çekip çıkarırken. Yaralı hala büyülenmiş halde öylece ona bakıyordu. Yüz hatlarını ezberlemeye çalışır bir hali vardı. Hızla atkıyı sardı, ardından titremekte olan yaralıya kendi paltosunu çıkarıp sardı. Bir yandanda kendi kendine söyleniyordu. Ne yapıyordu böyle?

“Bana bak,” dedi “Eğer buralarda olduğumu bir tek kişiye fısıldarsan, her neredeysem geri döner ve seni kendi ellerimle boğarım.” Ardından adamı sağlam kolunun altından tutup kaldırarak, yürütmeye çalıştı. Onu en yakın hastaneye bırakmalıydı. Ve bu Alain’e çok fazla şeye mal olabilirdi. Bu yüzden onu kendi tarafının, sığınaklarından birine götürmeye karar verdi ne de olsa bütün hastanelerden daha yakındı. Ayrıca Alex ona yardım edebilirdi.

“Şimdi, uyu bakalım.” dedi ve adamın şaşkın bakışları altında yarasına hızla vurdu. Kısa bir çığlığın ardından, adamın tüm yükü omuzlarına düşmüştü. Arkadaşları ona çok kızacaktı biliyordu ama başka çağresi yoktu. Etrafını kollayarak, iki sokak ötedeki karargaha doğru yürümeye devam etti, adamın ağırlığını düşünürken.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexander Sextus
Game Admin/Papa
Alexander Sextus


Erkek Mesaj Sayısı : 57
Kayıt tarihi : 17/12/09
Yaş : 32
Konum: : Vatikan

Karakter Sayfası
Karakterin Adı: Alexander Sextus
Bağlı Bulunduğu Krallık: Papalık Krallığı
Uyruğu: İtalyan

Jeanné Alain La'Bruyére Empty
MesajKonu: Geri: Jeanné Alain La'Bruyére   Jeanné Alain La'Bruyére Icon_minitimeC.tesi Ekim 09, 2010 11:46 am

-Yazım ve İmla : 6 Puan (Küçük imla hataları vardı)
-Kurgu : 11 Puan (Daha heyecanlı, sürükleyici bir kurgu iyi olabilirdi)
-Akıcılık :17 Puan (Akıcı, güzel bir rpydi)
-Betimleme : 21 puan (Betimlemede yoğunluk gösterebilirdin)
-Uzunluk : 15 Puan (Yeterli uzunluktaydı
-Renklendirme ve Düzen : 10 Puan (Renkler güzeldi)
-Bonus: 5 Puan


Toplam : 85 Puan
Karakter başvurunuzu yapabilirsiniz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ortacag.yetkin-forum.com
 
Jeanné Alain La'Bruyére
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
OrtaÇağ RPG :: RPG'ye Dair :: Seçmen-
Buraya geçin: