OrtaÇağ RPG
Ortaçağ Monarşisinin Bambaşka Dünyasına Göç Etmeye Ne Dersin? Fatastik dünyanın kapılarını senin için ortaçağ ile birleştirdik! Hemen üye ol ve bu büyülü dünyaya yanaş...
OrtaÇağ RPG
Ortaçağ Monarşisinin Bambaşka Dünyasına Göç Etmeye Ne Dersin? Fatastik dünyanın kapılarını senin için ortaçağ ile birleştirdik! Hemen üye ol ve bu büyülü dünyaya yanaş...
OrtaÇağ RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Ortaçağın bağrından kopmuş, engizisyondan büyücülere kadar herşeyin olduğu hayal gücünün sınır tanımadığı Role Playing portalı!
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Maria Karnak

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Maria Rhiannon
Kastilya Kraliçesi'nin Kız Kardeşi
Maria Rhiannon


Kadın Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 08/10/10
Yaş : 33

Karakter Sayfası
Karakterin Adı: Maria Rhiannon
Bağlı Bulunduğu Krallık: Kastilya
Uyruğu: İspanyol

Maria Karnak Empty
MesajKonu: Maria Karnak   Maria Karnak Icon_minitimeCuma Ekim 08, 2010 8:06 pm

Havada uçuşan ruhların hazin çığlıkalrı arasında, elfler ile imparatorluğun büyük savaşı boygösterirken, Maria beyaz teninin ardındaki karanlıkla, karşısında duran elf askerine sinsice baktı. Gözlerinden fışkıran alevimsi sıcaklık, nefretinin ne denli ağır olduğunu anlatır gibiydi. Ruhunu ve bedenini karanlık efendisine adamış olarak, ölmeyi bile göze alabilirdi bu nefret uğruna. Karşısındaki asker, gözlerini asasına kilitlemiş kılıcını büyük bir hırsla tutarken, Maria'in eşsiz tavrı kaydadeğer bir güzellik katıyordu kan damlalarıyla sulanmış olan o büyük meydana...

Askerin yüzündeki korkunç ifade, tecrübesiz olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Maria için kolay bir av olabilirdi ancak, O öncesinde avıyla oynamayı seven biri olmuştu herzaman. Sinirden kızarmış dudaklarını konuşmak için araladığında, ölümü tattıracak nameleri ağzından yavaşça dökülmüştü "Sen ki, basit bir asker! Benim kadar kudretli bir maia'nın karşısında durabileceğini mi düşünüyorsun?.. Zavallı!". Ezici sözleri ile pekiştirmeye çalıştığı delici bakışları, elf askerinin ölümsüz vücudunu süzüyordu. Karşısında duran askerin her an hamle yapma olasılığı, aşikar bir gerçek olmasına ramen tedirgin değildi Maria... Asasının saçtığı göz kamaştırıcı ışık, karşısındaki elf askerinin, onun kudretini anlaması için oluşturduğu bir gölge oyunundan ibaretti sadece. Rakibiyle büyüsünü kullanarak savaşma taraftarı olmamıştı hiçbirzaman. O, büyüyü küçük oyunlar oynamaya yarayan bir araç olarak görüyordu, ve savaşında hep bu şekilde kullanmıştı güçlü asasını. Sırtındaki kılıfında saklı duran karanlık kılıcı, kimse tarafından farkedilmemiş olacaktı ki, askerin dikkatini de çekmemişti...

Az sonra elf askerinin düşünceli yüz ifadesi, bir kahraman olmak uğruna atan kalbi ile birleşip iğrenme içgüdüsü ile kaplanmıştı. Elinde duran dövme kılıcı ile basit bir hamle yaparak Maria'a saldırmaya yeltendi. Kılıcı iyi tutuyordu, ancak saldırısı berbat denecek kadar köhneydi. Maria, küçük bir sıçrayışla geriye atıldı, ardından sırtındaki karanlık yayan kadim kılıcını sol eli ile hızlıca çekti. "Sana verdiğim vade doldu, aptal ölümsüz!" adeta dudaklarının arasıdnan nefret fışkırıyordu sözlerini zikrederken... Elinde sıkıca tuttuğu karanlık saçan kılıcını birkaç kez döndürdükten sonra karşısında duran aptal canlının arkasına geçip basit kellesini yere yığdı...

Savaşın nefret dolu çığlıkalrı arasında herkesin düşündüğü tek şey ölümken, Maria eğlenmeyi planlıyordu işte... Korkusuzca yerdeki kanı yansıtan mavi gökyüzüne kaldırdı eşsiz yüzünü, ardından sağ elinde tuttuğu asasını gökyüzüne doğrultarak bu minik zaferini kutlamak istercesine gülümsedi. Bu, onun her zaferinde efendisi Melkor'a şükrediş biçimiydi bir terslik olmasına hiçbir zaman tahamülü yoktu Maria'nın hele ki bu anlarda. O sırada etrafta duyulan yankı dolu bir ses rüzgar gibi esip geçmişti, bu bir kadın sesiydi;

-Neden kendine göre bir rakip bulmuyorsun? Karanlık Maia?


Maia? Onun eski çağdaki ismini bilen biri daha mı? Oysaki kadının sesi hiçte tanıktık değildi... Maria, hızlıca arkasını döndü ve sesin sahibi kadını delici gözleri ile süzdü. Havada uçuşan okyanus yeşili saçları ve buz mavisi gözleri ile beyaz bir elbisenin içine ilişmiş donuk teni, ve kusursuz bir güzelliği simgelerken ışık saçan bedeni onu bu savaşta kadın olmak dışında farklı yapan önemli noktalardı. Bir elf cadısıydı karşısındaki. Ancak daha önce hiçbir yerde karşılaşmışlıkalrı yoktu. "Bir falcı" dedi kalın, kükremeyi andıran ses tonuyla... Ardından sinsi gülümsemesini eksiltmeden karşısındaki bayana nefret dolu ifadesini yöneltti. Daha önce bir kendisi gibi kadınla hiç savaşmamıştı. Savaşmayı da düşünmüyordu zaten ancak onunla biraz eğlenmek bu savaşı dahada içaçıcı hale getirebilmek için güzel bir etken olacaktı elbette... Uzun zamandır savaşırken kullanmadığı kadim asasını kadına doğrulttu. Ardından asanın ucundan çıkan dev alev topunun ahengini izleyip cadının yapacağı savunmayı beklemeye koyuldu. Beklediğinin aksine kadın telaşsızdı. Orada öylece dikilmiş kendisine doğru ilerleyen ateş topunu seyrediyor ve ifadesizce ona bakıyordu. Belliki korkmuyordu. Ya bir kaçıktı, ya da kendisine o denli güvenen güçlü bir cadı...

Kadın kendisine çarpmak üzere olan ateş topuna karşın sağ elini kusursuzca kaldırdı, etrafında oluşan rüzgarın büyüleyiciği ateş topunu dağıtarak yok etti. Maria, hayatı boyunca bir cadının böylesine mükemmelce savunma yapmasına şait olmamıştı. Düşüncelerini karıştıran gücün kaynağı ne olabilirdi acaba? Çok geçmeden kadının ağzından dökülen soğuk nameler tekrar bir yankı etkisi yaratarak Maria'in kulağına dokundu;

-Sen! Karanlığın hizmetkarı, aciz Maia! Yerin dibine öyle bir gir ki, vücudun çürüsün! Cehennem'in alevlerini öyle bir tat ki bedenin yansın! Dünyanın çığlıklarını duy ki sesin vücudunu bürüsün!


Bir ayin de söylenecek sözleri andıran lanetin fısıltıalrı, Maria'in kulağına işeldiği anda cayır cayır yanan ölümsüz bedeni, kendini tüm hücrelerinde gerçekleşen ölümlere bırakmış ve verdiği acıyla kavrulmuş sesi, birdaha asla düzelmemek üzere vucudunu da beraberinde yok etmişti. Sonunda o eşsiz diye tanımladığı kudretli vücudu düşücneden mahrum çirkin orkları andırmıştı işte. Nefretinin verdiği asalet nihayetinde onu herşeyin başlangıcı olan bu derin sona sürüklemişti. Kızgın yağdaymışçasına kararan gözlerinin ufkğunda kaybolan elf cadısı kendini yok ederken son kez olarak gülümsemesini de beraberinde götürmüştü...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexander Sextus
Game Admin/Papa
Alexander Sextus


Erkek Mesaj Sayısı : 57
Kayıt tarihi : 17/12/09
Yaş : 32
Konum: : Vatikan

Karakter Sayfası
Karakterin Adı: Alexander Sextus
Bağlı Bulunduğu Krallık: Papalık Krallığı
Uyruğu: İtalyan

Maria Karnak Empty
MesajKonu: Geri: Maria Karnak   Maria Karnak Icon_minitimeC.tesi Ekim 09, 2010 11:28 am

-Yazım ve İmla: 8 Puan (Belirgin bir hata göremedim)
-Kurgu : 13 Puan (Genel olarak güzel bir kurguydu)
-Akıcılık : 16 Puan (Akıcılığı iyidi fakat mükemmel değildi)
-Betimleme : 22 Puan (Betimlemeler güzeldi)
-Uzunluk : 15 Puan (Yeterli uzunluktaydı)
-Renklendirme ve Düzen : 9 Puan (Güzel bir renklendirme düzen içerisindeydi)
-Bonus : 5 Puan


Toplam: 88 Puan (Tebrik Ederim)


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ortacag.yetkin-forum.com
 
Maria Karnak
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
OrtaÇağ RPG :: RPG'ye Dair :: Seçmen-
Buraya geçin: