OrtaÇağ RPG
Ortaçağ Monarşisinin Bambaşka Dünyasına Göç Etmeye Ne Dersin? Fatastik dünyanın kapılarını senin için ortaçağ ile birleştirdik! Hemen üye ol ve bu büyülü dünyaya yanaş...
OrtaÇağ RPG
Ortaçağ Monarşisinin Bambaşka Dünyasına Göç Etmeye Ne Dersin? Fatastik dünyanın kapılarını senin için ortaçağ ile birleştirdik! Hemen üye ol ve bu büyülü dünyaya yanaş...
OrtaÇağ RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Ortaçağın bağrından kopmuş, engizisyondan büyücülere kadar herşeyin olduğu hayal gücünün sınır tanımadığı Role Playing portalı!
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Costantino de Luca

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Constantino De Luca
Köylü/Mahkum



Erkek Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 26/01/10
Yaş : 29

Costantino de Luca Empty
MesajKonu: Costantino de Luca   Costantino de Luca Icon_minitimeSalı Ocak 26, 2010 8:54 pm

Karakterin Adı: Constantino
Soyadı: De Luca
Kişisel Özellikleri:
[Düzenlenecektir. Üstünkörü yazılmıştır.]

Tıpkı kırmızı güller kadar asil ve romantik biridir Constantino... Bağlı olduğu kişiye tüm kollarıyla sarılır ve o kırmızı güle bürünüp dikenlerini çıkartır. İnsanlara fazla duygularını göstermeyi tercih etmeyen, genelde yalnız başına takılmayı seçen Constantino bunu taç yapraklarının dökülmemesi için yapar aslında...

En az 10 satırlık örnek rp:
Bulutlar parıldayan güneşin önüne küstahçe geçmiş,öğleden sonrayı akşam vakti kıvamına çevirmişti. Etraftaki grimsi hava ve o temaya uygun boşalmak isteyen bulutlarda gözlerini gezdiriyordu. Kuru soğuğa karşı böylesine cesaretli durmasına karşın üzerinde ince bir gömlekten başka bir şey yoktu. Burun deliklerinden akciğerlerine dolu dolu çektiği bu ruh, yağmurun habercisiydi. Kalbinin içindeki melonkoliye ne uyan bir gündü ama... Kasvetli pazarın henüz ortalarında olsalar bile kederin buran buram kokması iyiye alamet miydi?

Sonunda tutamadı kendini bulutlar. Minik, ince ve dokunduğu kalbe tüm hüznünü bırakan yağmur taneleri çiselemeye başlamıştı. Doğuştan gelen refleks olarak gözlerini kıstı. Buğday tenine dokunurken damlalar anlık Lian olarak doğduğu geçti aklından... Arı, gerçek duygulara sahip bir ruh... Kesinlikle Lian olarak doğmak isterdi. Ne var ki kimse nasıl, nerde, ne zaman doğacağını seçemezdi. Lanetli, bütünüyle kirli olarak doğsa da hiç hayıflanmadı. Çünkü çocukken bile biliyordu; ağlamak asla bir şeyleri değiştirmeyecekti... Çocukluk yıllarında dahi böylesine güçlü bir olgunluğa sahip oluşu asla onun ağlamayacağı anlamına gelmiyordu tabi... İçine atmıştı hep duygularını. Yine de bardak taşardı fazla dolarsa. Elbet bir gün nefesi kesilecekti. Son kez göz kapakları birleşeceği o gün biliyordu ki asla ışığa dokunamayacaktı. Henüz doğduğu gün müjdelenmişti bu. Bir Dealota asla cennete gidemezdi... İşte, bunu ilk öğrendiği gün annesinin göğsüne kafasını gömerek ağlamıştı. O minik Alexander cehennemden öyle korkuyordu ki... Hep sert bir tavıra sahip babasının Alex'in suratına, yine taş gibi sarsılmaz görünüşünü koruyarak "canavar" oluşunu vuruşunu asla unutamazdı. O günden beri babasının bir kopyasıydı zaten Alexander. Babasının maziideki yüksek sesli konuşmasını bölen gökleri yırtarcasına duyulmuş gök gürültüsüyle gözleri daha kısıldı. Daha fazla dayanamadı gözleri ve gri bulutları seyretmekten vaz geçip başını eğdi. Minik Alexander'ın dibinde durduğu göldeki hayali yansıması yağmur şiddetinin artışıyla yok olurken kırılmış aynadaki görüntü gibi ne zaman berraklaşmaya başlasa bir yağmur damlası düşerek o berraklığı bozduğu için net olmayan şimdiki Alexander'ın ifadesiz suratı geldi. İstediği kadar iyilik yapsın sonu değişmeyecekti. İstediği kadar o akşam ziyafeti tadındaki bakirelerin saflığını çalsın, istediği kadar duygu emsin , istediği kadar kiliseye gitmesin...

Bardaktan boşalır gibi yağan yağmurun onu bütünüyle ıslatmasını kafasına takmadan yağmuru dinlemeye devam ediyordu. Gömleğinin en derin ipliğine kadar işlemiş suyun onu hasta edeceğine emindi. Yine de bu huzurlu ortamı sırf birkaç öksürük için bozmak istemezdi. Gözlerini yumup yeniden kafasını bulutlara kaldırdı. Hayır, onlar küstah değildi... Hemde hiçbiri... Ne zaman ağlamak küstahlık sayılırdı ki?

Omuzlarında hissettiği boşluğu dolduran hafif yükle gözleri hızla açıldı. Daha fazla omuzlarının ıslanmasını engelleyen ceketin ardından suratına gerçekleri tokat gibi vuran yağmuru da sahibinin kim olduğunu fark edemediği şemsiyeyle kesildi. Şaşkınca tam bakmamak kaidesiyle çevirdi başını. Alnına yapışan saç tutamlarını düzeltmeye yeltenmeden gelen kişinin böylesine bir açıda belirleyemediği kıyafetlerini süzdü. Aslında aklından geçen kişi üşütmemesi için yollanmış gözlüklü ergenlik döneminin sonlarına yaklaşmış bir hizmetliydi. Ne var ki böyle bir açıdan bile fark edilebilecek kadar asil kostüme sahip olan bu kişi üvey kıskardeşi Mystee'ydi. Kafasını tamamıyla çevirdi Mystee'ye. Dalgınlığını belli etmemek için gülümsedi. O, içi gibi sonsuzluğa sahip mavi gözlerinin en derinine baktı. Myst'in üzerinde pek kullanmadığı bu bakışlar tek gecelik eğleceleri için hedefinden şaşmayan bir silahtı. Fakat ona bu anlamda değil, sadece sevgisini göstermek için bakıyordu.
Ya da bu getirdiklerine gerek olmadığı göstermek istercesine...

“ Bulutlar ağlıyor... Bulutları ağlatan kim? Neden ağlıyorlar Alexander? ”

O taşbebeklerinki gibi kıskanılacak dudaklarından çıkan sözler yine onu dalgınlığa soktu. Belki de Alexander az önceki bakışına "Düşünceli halimin hemen geçmesini diliyorum lütfen felsefik damardan sokma iğneyi" manasını da eklemeliydi. Ne yazık ki o kaçmaya çalışsa da gülümseten kederiyle yürek burkan bu soruyu o da cevabını bilse bile düşünüyordu. Yeniden döndü göle. Sessizce yağmurun konuşmasını bekledi. Damlaların göle hızla düşüşlerinden oluşan halkalar birbirinin içinden oluşuyor ve üzerine diğer damla düşene kadar kalıbını koruyordu. Daha fazla cevap vermemenin büyük kabalık olacağı bu damlalarla aklına getirilmiş bir gerçek olduğu için dudaklarından çıkması gereken kelimeler döküldü.

"Ağlayan bulutlar değil Myst. Onlar bulutların üstünde yaşayan melekler. " dedi nadir görünen içten gülümsemesiyle. "Ne zaman biri dünyada bir çıkmaza düşse ağlarlar. Ne zaman biri aşık olsa ağlarlar. Ne zaman bir çocuk ösle ağlarlar. Neden biliyor musun?" Sorusunu sorduktan sonra dudakları birbirine değdiği gibi nefesi kesildi. Kafasını sol omzuna hafifçe eğerek Mystee'ye döndü.
"Çünkü ağlayarak o kutsal göz yaşlarını insanlara ulaştırıyor ve mutsuzluğun uzaklaşması için bir çeşit büyü yapıyorlar...." dedi gülümsemesini bozmadan. Uzun bir sessizlik anı geçtiğinde ise gülümsemesini hızla silip ciddice kendi kelimeleriyle dalga geçti.
"Aslında böyle söylemek istememiştim.... Sanırım daha fazla kitap okumalıyım...." O donuk bakışları babasının bir çeşit kopyasıydılar sanki. Öyle de olmalıydılar. Ne de olsa o bakışların sahibi aile reisi halefiydi. "Demek istediğim ağlamak kötüye işaret değildir. Ağlamak içindeki mutsuzluk sisini dışarıya atıp rahatlamaktır. Bırak, onların rahatlayışları bizim de rahatlayışımız olsun. Unutma; güneşin tüm renkleri yağmurdan sonra görünür gözlerimize."
dedi yine babasının içten gülümsemesi gibi parıltıyla.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexander Sextus
Game Admin/Papa
Alexander Sextus


Erkek Mesaj Sayısı : 57
Kayıt tarihi : 17/12/09
Yaş : 32
Konum: : Vatikan

Karakter Sayfası
Karakterin Adı: Alexander Sextus
Bağlı Bulunduğu Krallık: Papalık Krallığı
Uyruğu: İtalyan

Costantino de Luca Empty
MesajKonu: Geri: Costantino de Luca   Costantino de Luca Icon_minitimePerş. Şub. 04, 2010 12:41 pm

Yazım ve İmla : 7 Puan (Küçük çapta yazım hataları vardı.)
Kurgu : 12 Puan (Daha akıcı bir kurgu yapılabilirdi.)
Akıcılık : 15 Puan (Olayların kurgu ile akışı arasında daha güzel bir uyum yaratılabilirdi.)
Betimleme : 20 Puan (Daha uzun ve geniş çapta betimlemeler beklerdim)
Uzunluk : 15 Puan (Olay ve konu açısından sıkmayacak tarzda güzel bir uzunluk)
Renklendirme ve Düzen : 8 Puan (Daha ilgi çekici ve göz çarpan renklerin kullanılmasını yeğlerdim)
Bonus : 5 Puan (Rp açısından güzel bir parça olmuş tebrikler)

Toplam: 100/82 Puan

Meslek Seçimlerini Puanına Uygun Olarak https://ortacag.yetkin-forum.com/secmen-f7/secmen-karakter-puanlar-t13.htm Başlığından kararlaştırarak, bu başlık altından bildirebilirsin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ortacag.yetkin-forum.com
Constantino De Luca
Köylü/Mahkum



Erkek Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 26/01/10
Yaş : 29

Costantino de Luca Empty
MesajKonu: Geri: Costantino de Luca   Costantino de Luca Icon_minitimePaz Şub. 07, 2010 7:37 pm

Napoli Prensi izninizle.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexander Sextus
Game Admin/Papa
Alexander Sextus


Erkek Mesaj Sayısı : 57
Kayıt tarihi : 17/12/09
Yaş : 32
Konum: : Vatikan

Karakter Sayfası
Karakterin Adı: Alexander Sextus
Bağlı Bulunduğu Krallık: Papalık Krallığı
Uyruğu: İtalyan

Costantino de Luca Empty
MesajKonu: Geri: Costantino de Luca   Costantino de Luca Icon_minitimePaz Şub. 07, 2010 8:48 pm

*Başvurunuz onaylanmıştır!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ortacag.yetkin-forum.com
 
Costantino de Luca
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
OrtaÇağ RPG :: RPG'ye Dair :: Seçmen-
Buraya geçin: